Türkiye’nin en büyük buğday unu üreticilerinden ve ihracatçılarından Doruk Un, 5 yıllık projeksiyonda perakende başta olmak üzere tarım ve tohumculuk, noodle ve makarna, yem ve yem hammaddeleri alanında gerçekleştirmeyi planladığı 1.1 milyar TL yatırımla un ve unlu mamüllerde % 200 üzerinde, diğer yatırım ve iş kollarıyla birlikte %400’ün üzerinde büyüme hedefliyor. Ek olarak kendi enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik RES ve GES yatırımı planlayan Doruk Un, 41 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatın yanı sıra Panpan markası ile perakende un pazarını da domine etmeye hazırlanıyor. Marka, perakende atılımı ile evsel kullanımdan fırın ve restoranlara, otellerden baklava ve hamurculara kadar geniş bir skalada ihtiyaca ve kullanım amacına özel ürünler geliştirecek. Kaliteli üretimi ile Tekirdağ’dan tüm dünyaya ihracat gerçekleştiren ve bölgeye değer katan marka, ek yatırımları için Tekirdağ’da 5 yıl içerisinde 4000 kişiye ek istihdam olanağı da yaratacak.
Türkiye’nin buğday ve buğday bazlı ürünler alanında en büyük üç markasından biri olan Doruk Un, yıllık 438 bin ton buğday kırma kapasitesi, yıllık 350 bin ton un üretimi, 60 bin ton buğday kapasitesi, 20 bin m2 ileri teknoloji tesisi, her geçen yıl genişleyen satış & dağıtım ağı ile Türkiye ekonomisinde güçlü bir yer ediniyor. Afrika, Asya, Güney Amerika ve Orta Doğu bölgelerindeki 41 ülkeye ihracat gerçekleştiren Doruk Un, 2021 yılında elde ettiği 1,8 milyar TL ciroyu yeni yatırımları ile birlikte 5 yılda 7.25 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor. Perakende markası Panpan ile evsel tüketime yönelik ürün geliştirecek olan Doruk Un, kurduğu yem tesisi ile bu alanda da atağa geçecek. Özellikle dünyada fast-food tüketiminin artış gösterdiğinden yola çıkarak ihracat pazarlarında da makarna ve noodle yatırımıyla ses getirecek olan marka, enerji yatırımı için de düğmeye basıyor. Dünyada enerji fiyatlarının geldiği nokta sonrasında enerjinin büyük bir gider kalemi olmasından yola çıktıklarını belirten Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap, kuracakları güneş enerjisi tesisiyle kendi tüketimlerini karşılayacaklarını ve maliyetleri minimize edeceklerini belirtiyor. Doruk Un, Fortune Dergisi’nin hazırladığı Fortune 500 listesinde geçen yıla oranla cirosunda %102,6’lık bir değişimle 324. sırada yerini alırken 2021 İSO 500 listesinde net satışlarda 316. sırada, Capital 500 listesinde ise 471. sırada yerini alıyor.
Üretimin %60’ı ihracata yönelik
‘İhracatta en büyük başarımız Ar-Ge ekibiyle son kullanıcının taleplerini karşılıyoruz. Her ülkenin kendi tüketim alışkanlıklarına ve ekmek çeşitlerine göre buğdayı seçiyor, öğütüyor ve yarattığımız teknolojiyle yerelleştiriyoruz. ’ şeklinde konuşan Erbap üretimlerinin %60’ını ihracata yönelttiklerini, ihracatta 7 ayrı marka ve müşterilerine özel üretim gerçekleştirdiklerini belirtiyor.
Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap: ‘Panpan perakende tarafındaki gücümüz olacak… ‘
Erbap; kurlarda yaşanan hızlı artış ve pandemi nedeniyle daralan ticaret ağı sonrasında gıda ve özellikle temel gıda maddelerinin başında gelen un sektörünün ciddi bir sınavdan geçtiğini, buna rağmen başarılarla dolu bir dönemi ve bereketli bir hasadı geride bıraktıklarının altını çiziyor. Erbap; ‘Tüm dünya ekonomisinde stratejik öneme sahip un sektörü, kur artışları, iklimsel etkiler, pandemi ve pandeminin getirmiş olduğu ekonomik belirsizlikler sebebiyle zor günler geçirdi. Ciddi küresel fiyat dengesizlikleri yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Geride bırakmış olduğumuz 2021 yılında Doruk Un olarak biz tüm bu şartlara rağmen hedeflerimizi yakaladık. İçinde bulunduğumuz süreçte ise özellikle geçtiğimiz kış ülkemizin aldığı yağış miktarı ve iklimsel şartlar verimli bir hasat dönemi geçirmemize olanak sağladı. Kısa dönem hedefimiz tedarik zincirimizi destekleyecek üretim ve lojistik yatırımları yaparak sektördeki gücümüzü daha da derinleştirmek. Buna ek olarak doğru pazar, doğru ürün ve talep doğrultusunda farklı kategorilerdeki un gereksinimlerini yönetmeye dair planlarımızı hayata geçiriyoruz. Perakende tarafındaki gücümüz Panpan bu planın önemli bir parçası olacak.’ şeklinde hedefleri paylaşıyor.
2022 yılı Türkiye buğday hasadı açısından verimli bir yıl oldu
2022 yılında yaklaşık 19 milyon ton buğday hasadı gerçekleştiğini vurgulayan Erbap, ‘Türkiye buğdayda kendi kendine yeten bir ülke… Türkiye’de doğru tarım politikaları ile hareket edilirse ve özellikle bu yıl olduğu gibi TMO tarım desteklerini devam ettirirse buğday üretiminde önemli bir artış olacaktır. Tarım arazilerinin birleştirilmesi ve toplulaştırma yaparak ekilmeyen alanları tarıma kazandırarak, verimlilik yatırımları yaparak ve teknolojiye entegre ederek mevcut üretimini %60 oranında artırabilir. Bu demek oluyor ki ithal etmeden ihracat potansiyeline kavuşarak katma değerli bir ekonomi yaratmak mümkün.’ diyor. Türkiye’de 2022 yılında 19 milyon 883 bin ton buğday üretimi tahmin edilirken 2025’te bu rakamın 22 milyon tonu aşması bekleniyor.
Ekim alanı büyüklüğü, verim ve lojistik avantaj ile Trakya buğdayı öne çıkıyor
Marmara Bölgesi’nin ve Trakya topraklarının Türkiye buğday hasadı için önemine dikkat çeken Erbap, 2022 buğday hasadında 19 milyon 800 bin tonluk Türkiye buğday hasadının yaklaşık 3 milyon 120 bin tonluk kısmının Marmara Bölgesi’nden elde edildiğinin altını çiziyor. ‘Ekim alanı büyüklüğü ve verim açısından da buğday için önemli lokasyonlardan biri olan Marmara Bölgesi ve özellikle Tekirdağ, limanlara olan yakınlığı ile de bize lojistik avantaj sağlıyor.‘ şeklinde konuşan Erbap, Marmara Bölgesi’nin İç Anadolu’dan sonra ikinci bölge olarak Türkiye buğday hasadını karşıladığını belirtiyor. Tüm bitkisel üretimde olduğu gibi buğday yetiştiriciliğinde de elde edilecek verimi etkileyen en önemli faktörün çeşit seçimi olduğunu belirten Erbap ekolojik uygunluk ve çeşidin verim düzeyine göre ekim yapılmasının önemine vurgu yapıyor. Trakya bölgesinde verimli hasat için kışa ve kurağa dayanıklı çeşit seçilmesi gerektiğini belirten Erbap, ürünün genetik yapısına ve toprağa yatmayacak kadar uzun boylu olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. ‘Türkiye’deki buğdayın %15-20’si Marmara Bölgesi’nde üretiliyor. Bir liman kenti olarak Tekirdağ, Doruk Un gibi Türk buğdayını katma değerli hale getirip ihracat yapan markaları barındırması sebebiyle oldukça önem taşıyor. Yağışlara baktığımızda tüm bölgelerde olduğu gibi Trakya’da da geçen yıla göre %50 kuraklık var. Buğdayın verimli olması için en önemli nokta ekim zamanında yağış alınması. Geçmiş yıllarda Eylül ve Ekim aylarında gerekli yağışı aldığımız için ekimler yapılabiliyordu, artık mevsim şartlarından dolayı ekim dönemi Aralık’a kadar sarkıyor. Tüm bu şartlara göre hareket ederek verimi en üst düzeyde almayı hedefliyoruz.’ şeklinde konuşan Erbap verimli bir hasat dönemi için tarım profesyonelleriyle birlikte hareket ettiklerini belirtiyor.
‘Tahıl Koridoru’ ile Türk unu varlığını artıracak
Türkiye, Amerika Tarım Bakanlığı (USDA) verilerine göre yaklaşık 7 milyon ton buğday karşılığı un ihracatı ile dünyanın en büyük 10 buğday unu ihracatçısı ülkelerinden biridir. ‘Karadeniz havzasına olan yakınlığı ve özellikle Rusya – Ukrayna savaşından sonra Türkiye’nin buğday üretiminde kritik bir ara nokta olması ise ihracat konusunda Türkiye’yi öne çıkarıyor. Irak ve Suriye haricinde Türkiye’den gerçekleşen toplam un ihracatının %13’ünü Doruk Un olarak biz gerçekleştiriyoruz. Sadece sınır ihracatı yapıyor olmak Türkiye için gelecek süreçte ciddi bir risk taşıyor, bu sebeple biz farklı pazarlara yöneldik. ‘ şeklinde konuşan Erbap, ‘Tahıl Koridoru Anlaşması’ ile Türk ununun ihracat pazarlarında varlığını daha da artıracağını belirtiyor. Türkiye’nin ev sahipliğinde Ukrayna’dan tahıl ve gıda maddelerinin güvenli sevk edilmesini sağlayacak anlaşma küresel gıda fiyatlarının dengelenmesini sağlayacağı için tüm dünya tarafından ilgiyle takip ediliyor.